Demir Eksikliği Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Demir tedavisi demir eksikliği anemisinin tedavisinde önemli bir rol oynar ve ağızdan ya da damar yoluyla uygulanabilir. Ağızdan alınan demir takviyeleri yaygın olmakla birlikte mide-bağırsak sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bunun yanında emilim oranları kişiden kişiye değişebilir. Ağız yoluyla tedaviye yanıt vermeyen ya da tolere edemeyen hastalar için damar içi demir tedavisi önerilir. Özellikle kronik hastalıklarda hızlı etki sağlar. Damar içi demir tedavisi genel olarak güvenli kabul edilir ancak nadiren aşırı duyarlılık reaksiyonları meydana gelebilir bu nedenle dikkatli olunmalıdır.

Demir Eksikliği Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Doç. Dr.  Mahmut Bakır Koyuncu

Mersin doğumlu, YKAL mezunu. 2011 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. İç Hastalıkları anadal ve Hematoloji yandal eğitimlerini Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlamıştır. 2008 yılında MD Anderson Cancer Center’da moleküler biyoloji ve genetik alanında çalışmış, 2020 yılında New York Presbyterian Hospital’da kemik iliği nakli ve hücresel tedaviler ünitesinde çalışma imkanı bulmuştur. Türkiye’ye döndükten sonra sırasıyla Mersin Şehir Hastanesi ve Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmıştır. 2022’de Hematoloji alanında Doçent Doktor unvanı almıştır. Temmuz 2023’ten beri Mersin Medical Park Hastanesinde çalışmaktadır.

Demir Eksikliği Vücudu Nasıl Etkiler?

Demir eksikliği vücudu çeşitli şekillerde olumsuz etkileyen yaygın bir durumdur. Yeterli demir seviyelerine sahip olmadığında vücut işlevlerinde önemli bozulmalar meydana gelir. İlk olarak demirin oksijen taşınımında oynadığı rol nedeniyle eksiklik durumunda kaslar ve dokular oksijenden mahrum kalır. Bu özellikle düşük efor gerektiren aktivitelerde bile aşırı yorgunluğa ve halsizliğe yol açar.

Bunun yanı sıra bilişsel işlevler de demir eksikliğinden etkilenir. Demir nörotransmitterlerin sentezinde görev aldığından düşük demir seviyeleri konsantrasyon zorluğu hafıza problemleri ve zihinsel bulanıklığa neden olabilir. Özellikle çocuklarda demir eksikliği bilişsel gelişim gecikmelerine ve düşük IQ seviyelerine yol açabilir.

  • Kardiyovasküler sistem: Demir eksikliği kalbin vücuda oksijen sağlamak için daha fazla çalışmasını gerektirir. Bu durum kalp atışlarında hızlanmaya ve hatta düzensiz kalp ritmine neden olabilir. Şiddetli vakalarda kalp büyümesi ya da kalp yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
  • Bağışıklık fonksiyonu: Demir eksikliği bağışıklık hücrelerinin işlevini olumsuz etkileyerek vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasını zayıflatır. Böylece kişi daha sık hastalanabilir ve iyileşme süresi uzayabilir.
  • Fiziksel belirtiler: Solgun cilt kırılgan tırnaklar ve soğuk ekstremiteler gibi fiziksel belirtiler demir eksikliğinin yaygın sonuçlarındandır. Ayrıca baş ağrısı baş dönmesi ve nefes darlığı gibi semptomlar da gözlenebilir. Şiddetli vakalarda ise huzursuz bacak sendromu ve pika gibi durumlar gelişebilir.

Kimler Demir Tedavisini Düşünmelidir?

Demir tedavisi çeşitli hasta grupları için önemli bir tedavi seçeneği olabilir. Bu tedaviden yararlanabilecek kişiler arasında anemi hastaları kalp yetmezliği olanlar kronik böbrek hastalığı bulunanlar hamile kadınlar ve dayanıklılık sporcuları öne çıkar.

  • Anemi Hastaları: Demir eksikliğine bağlı anemi yaşayan bireyler eksikliğin şiddetine göre oral ya da intravenöz demir tedavisine ihtiyaç duyabilir. Tedavi hemoglobin seviyelerini artırarak halsizlik ve yorgunluk gibi semptomların hafiflemesine yardımcı olur.
  • Kalp Yetmezliği Hastaları: Kalp yetmezliği ile yaşayanlar özellikle ejeksiyon fraksiyonu azalmışsa demir eksikliği riskine daha açıktır. Bu hastalarda demir eksikliği egzersiz kapasitesinin düşmesine ve hastaneye yatış oranlarının artmasına neden olabilir. Bu yüzden intravenöz demir tedavisi önerilebilir.
  • Kronik Böbrek Hastalığı Hastaları: Özellikle ileri evrelerde kronik böbrek hastalığı olan kişilerde demir eksikliği yaygındır. Oral demir tedavisi yeterince etkili olmayabilir. Bu durumda intravenöz demir tedavisi aneminin yönetiminde daha etkili bir seçenek olabilir özellikle de diyaliz hastalarında.
  • Hamile Kadınlar: Hamilelik sürecinde artan demir ihtiyacı nedeniyle kadınlar demir eksikliği riski ile karşı karşıya kalabilir. Bu eksiklik erken doğum gibi komplikasyonlara yol açabileceğinden özellikle şiddetli vakalarda intravenöz demir tedavisi önerilir.
  • Dayanıklılık Sporcuları: Özellikle kadın sporcular terleme ve diğer yollarla artan demir kaybı nedeniyle demir eksikliği riski altındadır. Demir tedavisi bu sporcuların yorgunluk yaşamalarını ve performans düşüşünü önlemeye yardımcı olur.

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Hangi Demir Tedavi Türleri Mevcuttur?

    Demir tedavisi hastaların ihtiyaçlarına göre çeşitli yöntemlerle uygulanabilir. Bu tedavi yöntemleri arasında oral demir takviyeleri intravenöz (IV) demir tedavisi ve daha yeni demir formülasyonları bulunmaktadır. Her yöntemin kendine has avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hastanın durumu ve tıbbi gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır.

    Oral Demir Takviyeleri Oral demir tedavisi en yaygın kullanılan yöntemdir. Hastalar bu tedaviyi kolayca uygulayabilir çünkü hap veya sıvı formda sunulmaktadır. Oral demirin avantajları şunlardır:

    • Non-invazivdir hastalar rahatça kullanabilir.
    • Düşük maliyetlidir bu da erişilebilirliği artırır.
    • Reçetesiz olarak yaygın biçimde bulunabilir.

    Ancak bu yöntemin bazı dezavantajları da mevcuttur:

    • Gastrointestinal yan etkilere sebep olabilir (örneğin kabızlık ve bulantı).
    • Demirin vücutta emilimi yavaş olabilir.
    • Yan etkiler tedaviye devamlılığı olumsuz etkileyebilir.

    İntravenöz (IV) Demir Tedavisi Ağız yoluyla tedaviyi tolere edemeyen ya da yanıt vermeyen hastalar için IV demir tedavisi önemli bir alternatiftir. Bu yöntem demir eksikliğini daha hızlı gidermeyi sağlar. IV demirin avantajları şunlardır:

    • Hızlı bir şekilde demir seviyelerini artırabilir.
    • Malabsorpsiyon sorunları yaşayan hastalar için etkili bir seçenektir.
    • Yüksek dozlar tek seansta verilebilir.

    Ancak IV tedavisi de bazı dezavantajlara sahiptir:

    • İnvaziv bir yöntem olduğu için klinik ortamlarda uygulanması gereklidir.
    • Yan etki riski bulunmaktadır (örneğin alerjik reaksiyonlar).
    • Diğer yöntemlere kıyasla daha pahalı olabilir.

    Yeni Demir Formülasyonları Son dönemde geliştirilen ferrik karboksimaltoz (FCM) gibi yeni IV demir formülasyonları daha güvenli ve etkili sonuçlar sunmaktadır. Bu yöntem ile hızlı demir replasmanı sağlanır ve yan etki riski daha düşüktür. Ancak maliyeti diğer yöntemlere göre daha yüksek olabilir.

    Demir Tedavisinin Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?

    Demir tedavisi ağız yoluyla ya da damar yoluyla uygulanmasına bağlı olarak çeşitli yan etkiler ve riskler taşıyabilir. Ağızdan alınan demir takviyeleri gastrointestinal rahatsızlıklara yol açabilir ve bu da hastaların tedaviye devam etme isteğini olumsuz etkileyebilir. Aşağıda en yaygın yan etkiler listelenmiştir:

    • Kabızlık ve ishal: Oral demir bağırsak hareketlerini etkileyerek kabızlık veya ishal gibi sorunlara neden olabilir.
    • Bulantı karın ağrısı ve kusma: Özellikle aç karnına alındığında bu yan etkiler daha sık görülür.
    • Şişkinlik ve kramp: Bazı kişilerde bağırsak florasındaki değişiklikler bu tür semptomlara yol açabilir.
    • Siyah dışkı: Emilmeyen demir nedeniyle ortaya çıkan zararsız ancak yaygın bir etkidir.

    Gastrointestinal yan etkileri azaltmak için demir takviyelerini yemekle birlikte almak veya daha düşük dozlarda kullanmak etkili olabilir. Ayrıca lipozomal demir gibi formülasyonlar da bu semptomları hafifletebilir.

    Damar yoluyla (IV) demir tedavisi ise GI sorunlarından kaçınarak demir eksikliğini hızlıca gidermeyi sağlar. Ancak bu yöntem de bazı riskler taşır. Damar içi demir tedavisinin yaygın yan etkileri şunlardır:

    • Baş ağrısı, mide bulantısı ve kas krampları sık görülebilir.
    • Nadir olsa da bazı hastalarda aşırı duyarlılık reaksiyonlarına yol açabilir.
    • Hızlı infüzyonlarda düşük tansiyon göğüs ağrısı ve sırt basıncı görülebilir.
    Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

    Demir Tedavisi Kalp Sağlığını İyileştirebilir mi?

    Demir eksikliği ve kalp yetmezliği olan hastalarda intravenöz (IV) demir tedavisi birçok açıdan olumlu sonuçlar doğurabilir. Klinik çalışmalar bu tedavi yönteminin kalp yetmezliği semptomlarını hafiflettiğini ve hastaların yaşam kalitesini artırdığını göstermektedir. Demir eksikliği giderildiğinde kalp kaslarına yeterli oksijen taşınması sağlanır ve bu da enerji üretimini destekler. Sonuç olarak hastalar egzersiz kapasitelerinde artış ve yorgunlukta azalma yaşarlar.

    IV demir tedavisinin bir diğer önemli faydası hastaneye yatış oranlarını azaltmasıdır. Kalp yetmezliği nedeniyle sık sık hastaneye yatmak zorunda kalan hastalar tedavi sonrasında bu durumu daha az yaşarlar. Çalışmalar demir eksikliğinin düzeltilmesiyle tekrarlayan hastaneye yatışların azaldığını kanıtlamıştır.

    IV demir tedavisi genellikle iyi tolere edilir ve uzun dönem kullanımlarında ciddi yan etkiler bildirilmemiştir. Özellikle oral demir tedavisinin etkili olmadığı veya emilim problemleri yaşandığı durumlarda güvenli ve etkili bir alternatif sunar. Bununla birlikte bu tedavi yöntemi kalp yetmezliği hastalarının semptomlarını iyileştirse de kardiyovasküler ölüm oranlarında bir azalma sağlamaz.

    • Semptomlarda iyileşme: Yorgunluk egzersiz kapasitesi ve yaşam kalitesinde artış
    • Hastaneye yatışlarda azalma: Tekrarlayan hastaneye yatış riskinin düşmesi
    • Güvenlik: Ciddi yan etki riskinin düşük olması oral demire göre daha etkili olması

    Demir Tedavisinin Etkisini Görmek Ne Kadar Sürer?

    Oral ve intravenöz (IV) demir tedavisinin etkisini görmek kullanılan yönteme göre farklılık gösterir. Oral demir takviyeleri sonuçlarını göstermesi açısından daha uzun bir sürece ihtiyaç duyar. Semptomlardaki ilk iyileşme genellikle 2 ila 3 hafta içinde başlar. Ancak tam düzelme için 2 ila 3 ay boyunca düzenli kullanım gerekebilir. Hemoglobin seviyeleri normale döndükten sonra bile demir depolarını tam olarak yenilemek için tedaviye 3 ila 6 ay devam edilmelidir. Özellikle emilim sorunu yaşayan bireylerde bu süreç daha da uzayabilir.

    Öte yandan IV demir tedavisi çok daha hızlı sonuç verir. Hastalar tek bir infüzyon sonrasında semptomlarında iyileşme fark etmeye başlar ve bu iyileşme genellikle birkaç gün ila birkaç hafta içinde görülür. Hemoglobin seviyelerindeki artış ise 2 ila 4 hafta içinde belirgin hale gelir. Eksikliğin şiddetine bağlı olarak demir depoları yalnızca 1 veya 2 doz IV demir ile yenilenebilir. Bu hızlı etki sayesinde IV demir özellikle şiddetli anemi yaşayan veya oral demiri tolere edemeyen hastalar için faydalıdır.

    Tedavinin etkili olup olmadığını izlemek büyük önem taşır.

    • Oral demir tedavisinde hemoglobin ve ferritin seviyelerini 4 ila 6 hafta sonra kontrol etmek yaygın bir uygulamadır.
    • IV demir tedavisi içinse tedaviden 2 ila 4 hafta sonra yapılan testlerle demir depolarının yenilenmesi izlenir.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Demir eksikliği anemisinde hangi demir preparatları kullanılır?

    Demir eksikliği anemisi dünya genelinde 1,2 milyardan fazla kişiyi etkiler ve kadınlar ile çocuklar en riskli gruplardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yetişkinlerin yaklaşık %14’ünde mutlak demir eksikliği, %15’inde ise fonksiyonel demir eksikliği görülmektedir. Adet görmemiş bireylerde demir eksikliği prevalansı %27,1’dir. Oral demir takviyesi yaygın bir tedavi yöntemidir; en sık kullanılan form 325 mg tablet başına yaklaşık 65 mg elementer demir içeren ferroz sülfattır. Günlük demir takviyesi, 6–23 aylık çocuklarda anemi ve demir eksikliği riskini azaltabilir, ancak günlük olmayan rejimler, benzer faydalar sağlarken yan etkileri azaltabilir ve uyumu artırabilir. Takviye öncesi bir sağlık uzmanına danışılması önemlidir, çünkü aşırı demir alımı yan etkilere yol açabilir.

    Oral ve intravenöz demir tedavisi arasındaki farklar nelerdir?

    Ağızdan alınan demir tedavisi, genellikle stabil hastalarda demir eksikliği için kullanılırken, intravenöz (IV) demir tedavisi belirli hasta gruplarında daha etkilidir. IV demir, hemoglobin ve serum ferritin seviyelerinde ağızdan alınan demire göre daha keskin bir artış sağlar. Perioperatif hastalarda IV demir, hemoglobin, ferritin ve ortalama eritrosit hacmini (MCV) artırmada ağızdan alınan demire göre daha etkilidir ve yan etki sıklığında anlamlı bir fark görülmez. Ancak IV demir tedavisi ağızdan demir tedavisine kıyasla enfeksiyon riskini artırabilir. IV demir, hızlı hematolojik yanıtların gerekli olduğu durumlarda, ağızdan alınan demirin etkili olmayacağının öngörüldüğü durumlarda veya kontrendikasyon olmadığında tercih edilir.

    Demir tedavisi sırasında gastrointestinal yan etkiler nasıl yönetilir?

    Demir tedavisinde görülen gastrointestinal yan etkiler hastaların %60’ını etkiler ve yaklaşık %50’sinde tedaviye uyumsuzluğa yol açar. Bu yan etkileri yönetmek için şu yöntemler kullanılabilir: Doz Ayarlaması: Demir dozunun azaltılması semptomları hafifletebilir. Alternatif Dozlama Programları: Demirin gün aşırı alınması toleransı artırabilir. Formülasyon Değişikliği: Farklı bir demir formülasyonuna geçmek veya sıvı form kullanmak faydalı olabilir. Damar İçi Demir: Oral demiri tolere edemeyenler için etkili bir alternatif damar içi demir tedavisidir. Diyet Değişiklikleri: Demirin yemekle alınması gastrointestinal rahatsızlıkları azaltabilir ancak emilimi düşürebilir. Takip ve Destek: Yan etkilerin izlenmesi ve hasta uyumunun desteklenmesi önemlidir. Bu yöntemler, hasta uyumunu artırarak tedavi sonuçlarını iyileştirebilir.

    Tedavi süresi genellikle ne kadardır?

    Demir tedavisinin süresi, demir eksikliği anemisinin şiddetine ve tedavi yöntemine bağlı olarak değişir. Oral demir takviyeleri genellikle demir depolarını doldurmak ve hemoglobin seviyelerini normale döndürmek için 3-6 ay boyunca uygulanır; hastalar genellikle 14 gün içinde kendilerini daha iyi hissetmeye başlar. İntravenöz (IV) demir tedavisi, hızlı takviye gerektiğinde veya oral demirin etkisiz olduğu durumlarda tercih edilir ve toplam demir eksikliğine ve kullanılan spesifik IV demir formülasyonuna bağlı olarak birkaç hafta sürebilir. Tedavi, demir seviyeleri tamamen yerine gelene kadar sürdürülmeli ve eksikliğe neden olan temel nedenler ele alınmalıdır.

    Demir emilimini artırmak için ne yapılabilir?

    Demir tedavisinde demir emilimini artırmak için demir takviyelerini yemeklerden 30 dakika önce veya yemekten iki saat sonra aç karna alın; çünkü bazı besinler emilimi engelleyebilir. Demir alımını portakal veya dolmalık biber gibi C vitamini açısından zengin gıdalarla birleştirmek emilimi artırabilir. Aynı anda kalsiyum açısından zengin gıdalar veya takviyeler tüketmekten kaçının, çünkü kalsiyum demir emilimini engelleyebilir. Demir takviyelerini alternatif günlerde almak emilimi artırabilir ve sindirim sorunlarını azaltabilir. Takviye düzeninizde değişiklik yapmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışın.

    Hematoloji Uzmanı
    Doç. Dr.
    Mahmut Bakır Koyuncu

    Demir Eksikliği Nedir, Belirtileri ve Tedavisi
    İletişim Bilgileri

    Telefon
    +90 553 533 88 53

    E-posta
    mahmutbakirkoyuncu@gmail.com

    Adres
    Atatürk, Gazi Mustafa Kemal Blv. No: 676, 33200 Mezitli/Mersin

    Blog Yazıları

    Lösemi Bulaşıcı Mıdır? Lösemi Hastaları Neden Maske Takarlar?

    Ana Sayfa - Lösemi - Lösemi Bulaşıcı Mıdır? Lösemi Hastaları Neden Maske Takarlar?Lösemi, halk arasında [...]

    Hematolojik Kanserlerde Enfeksiyondan Korunma Yolları

    Ana Sayfa - Blog - Hematolojik Kanserlerde Enfeksiyondan Korunma YollarıHematolojik kanserler (lösemi, lenfoma, multiple miyelom [...]

    Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Hastalarında Beslenme

    Ana Sayfa - Lösemi - Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Hastalarında BeslenmeLösemi, lenfoma ve miyelom gibi [...]

    Hematoloji Hastalıkları Nelerdir?

    Ana Sayfa - Blog - Hematoloji Hastalıkları Nelerdir?Hematoloji hastalıkları, basitçe ifade etmek gerekirse kanla ilgili [...]

    Kemoterapinin Yan Etkileri ve Başa Çıkma Yöntemleri

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapinin Yan Etkileri ve Başa Çıkma YöntemleriBirçok insan için kanser [...]

    Kemoterapi ve Radyasyon Terapisi Arasındaki Fark Nedir?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapi ve Radyasyon Terapisi Arasındaki Fark Nedir?Birçoğumuz “kanser tedavisi” denilince [...]

    Kemoterapinin Kaç Kür Verileceği Neye Göre Belirleniyor?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapinin Kaç Kür Verileceği Neye Göre Belirleniyor?Günümüzde kanser tedavisinde kullanılan [...]

    Kemoterapi Alırken Hastadan Çocuklara Zarar Gelir mi?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapi Alırken Hastadan Çocuklara Zarar Gelir mi?Bir kanser tanısı almanın [...]