Orak Hücreli Anemi

Orak hücreli anemi genetik bir bozukluk olup hemoglobin genindeki mutasyon nedeniyle ortaya çıkar. Bu hastalık kırmızı kan hücrelerinin anormal orak benzeri bir şekil almasına yol açar. Sonuç olarak bu hücreler kan damarlarını tıkar ve ağrılı krizlere neden olabilir.

Ayrıca organ hasarı riski de mevcuttur. Son yıllarda gen terapisi alanında kaydedilen gelişmeler umut vericidir. CRISPR/Cas9 gibi yeni teknikler sayesinde fetal hemoglobin üretimi artırılmakta hastalığın etkileri hafifletilmektedir. Bu yöntemler orak hücrelerin oluşumunu engellemede ve oksijen taşıma kapasitesini artırmada önemli bir potansiyele sahiptir.

TanımKırmızı kan hücrelerinin orak veya hilal şeklini almasına neden olan genetik bir kan hastalığıdır. Anormal hemoglobin (HbS) üretimi sonucu hücreler sertleşir ve damarları tıkayabilir.
NedenleriGenetik geçişli bir hastalıktır. Anne ve babadan geçen HBB gen mutasyonu sonucu ortaya çıkar. İki taşıyıcı ebeveynin çocuğunda görülme riski yüksektir.
Kimlerde Görülür?Afrika, Orta Doğu, Akdeniz ve Hindistan kökenli bireylerde daha sık görülür.
BelirtilerKronik Anemi: Yorgunluk, solukluk, halsizlik.

Orak Hücre Krizi: Şiddetli ağrılar (özellikle kemik, göğüs ve karın bölgesinde).

Damar Tıkanıklığı: İnme, bacaklarda yaralar, organ hasarı.

Dalak Sorunları: Dalak büyümesi (splenomegali), enfeksiyonlara yatkınlık.

Göz Problemleri: Retina hasarı, görme kaybı.

KomplikasyonlarAkut Göğüs Sendromu: Akciğerlere yeterli oksijen gitmemesi sonucu solunum problemleri.

İnme: Beyin damarlarının tıkanması sonucu felç riski.

Organ Yetmezliği: Sürekli damar tıkanıklıkları nedeniyle böbrek, karaciğer ve kalp hasarı gelişebilir.

Tanı YöntemleriHemoglobin Elektroforezi: HbS varlığını belirler.

Tam Kan Sayımı (CBC): Anemi tespiti için yapılır.

Genetik Testler: HBB gen mutasyonunu belirler.

Tedavi YöntemleriAğrı Yönetimi: Ağrı kesiciler, sıvı desteği.

Kan Transfüzyonları: Şiddetli anemi ve krizleri önlemek için.

Hidroksiüre İlacı: Orak hücre oluşumunu azaltarak krizleri hafifletir.

Kemik İliği Nakli: Günümüzde kesin tedavi seçeneğidir ancak her hasta için uygun olmayabilir.

Yaşam Tarzı ve ÖnlemlerBol sıvı tüketimi, aşırı sıcak ve soğuktan kaçınma, enfeksiyonlardan korunma, düzenli doktor takibi.
Takip ve KontrolDüzenli kan testleri, organ fonksiyonlarının izlenmesi, hematolog kontrolünde tedavi planı.
Orak Hücreli Anemi

Doç. Dr.  Mahmut Bakır Koyuncu

Mersin doğumlu, YKAL mezunu. 2011 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. İç Hastalıkları anadal ve Hematoloji yandal eğitimlerini Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlamıştır. 2008 yılında MD Anderson Cancer Center’da moleküler biyoloji ve genetik alanında çalışmış, 2020 yılında New York Presbyterian Hospital’da kemik iliği nakli ve hücresel tedaviler ünitesinde çalışma imkanı bulmuştur. Türkiye’ye döndükten sonra sırasıyla Mersin Şehir Hastanesi ve Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmıştır. 2022’de Hematoloji alanında Doçent Doktor unvanı almıştır. Temmuz 2023’ten beri Mersin Medical Park Hastanesinde çalışmaktadır.

Orak Hücreli Anemi Nedir?

Orak hücreli anemi β-globin geninde meydana gelen mutasyon sonucu ortaya çıkan kalıtsal bir hastalıktır. Bu mutasyon kırmızı kan hücrelerinde anormal hemoglobin üretimine neden olur. Hemoglobinin yapısında oluşan değişiklikler hücrelerin düşük oksijen seviyelerinde sert ve orak biçimini almasına yol açar.

Oraklaşan hücreler kan damarlarını tıkayarak organlara yeterli oksijen ulaşmasını engeller. Bu durum vazo-oklüzif krizler kronik ağrı ve organ hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Ayrıca hastalık akciğerler ve böbrekler başta olmak üzere pek çok organı etkileyebilir. Aynı zamanda felç ve akut göğüs sendromu gibi tehlikeli komplikasyonlar da ortaya çıkabilir. Tedavi süreci genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir.

Orak Hücreli Aneminin Nedenleri Nelerdir?

Orak hücreli anemi hemoglobin beta (HBB) geninde meydana gelen bir mutasyon sonucu oluşur. Bu mutasyon hemoglobin S adı verilen anormal bir hemoglobin formunun üretimine neden olur. Anormal hemoglobin kırmızı kan hücrelerinin yapısını değiştirerek onların esnekliğini kaybetmesine yol açar. Sert ve yapışkan hale gelen bu hücreler orak şekline bürünür ve kan damarlarında serbestçe dolaşamaz. Bu da kan damarlarında tıkanıklıklara ve oksijenin dokulara düzgün bir şekilde ulaşamamasına neden olur.

Orak hücreli anemi otozomal resesif bir şekilde kalıtılır. Bu bir bireyin hastalığı geliştirebilmesi için her iki ebeveynden de orak hücre genini alması gerektiği anlamına gelir. Sadece tek bir gen kopyasına sahip bireylerde ise orak hücre özelliği bulunur ve genellikle semptomlar görülmez. Ancak bu bireyler geni sonraki nesillere aktarabilirler.

Bu genetik mutasyon hemoglobinin beta zincirini etkileyerek düşük oksijen koşullarında hemoglobin moleküllerinin kümelenmesine yol açar. Kümelenme sonucunda kırmızı kan hücreleri orak şeklini alır ve bu da hücrelerin erken yıkımına sebep olur. Kırmızı kan hücrelerinin erken parçalanması hemolitik anemi olarak adlandırılan kronik bir kırmızı kan hücresi eksikliğine yol açar.

Orak hücreli anemi özellikle şu popülasyonlarda daha yaygındır:

  • Afrika kökenli topluluklar
  • Akdeniz kökenli topluluklar
  • Orta Doğu kökenli topluluklar
  • Hint kökenli topluluklar

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Orak Hücreli Anemi Ne Kadar Yaygındır?

    Orak hücreli anemi dünya genelinde yaygın görülen genetik hastalıklardan biridir ve farklı coğrafi bölgelerde değişen oranlarda etki göstermektedir. En yüksek yaygınlık sıtma hastalığının tarihsel olarak yaygın olduğu Sahra Altı Afrika Orta Doğu Hindistan ve Karayipler gibi bölgelerde gözlemlenmektedir. Bu hastalık özellikle sıtma karşısında bazı koruyucu özellikler sağladığı için bu bölgelerde daha sık görülmektedir.

    Bazı Sahra Altı Afrika ülkelerinde yeni doğanların %2’sine kadar orak hücreli anemi teşhisi konmaktadır. Örneğin Nijerya küresel vakaların yaklaşık %50’sini oluşturmaktadır. Buna ek olarak göç hareketleri sayesinde hastalık Avrupa ve Kuzey Amerika gibi farklı bölgelere de yayılmıştır.

    Amerika Birleşik Devletleri’nde orak hücreli anemi öncelikle Afrika kökenli Amerikalıları etkilemektedir. Verilere göre her 365 Afrikalı Amerikalı bebekten 1’i bu hastalıkla doğmaktadır. Buna ek olarak her 13 Afrikalı Amerikalı bebekten 1’i orak hücre özelliğine sahiptir.

    • ABD’deki orak hücreli anemi vakalarının %90’ı Afrika kökenli Amerikalılardan oluşur.
    • Hispanik Amerikalılarda ise bu oran %3 ile %9 arasındadır.
    • Orta Doğu Güney Asya ve Güney Avrupa’dan göç eden popülasyonlarda da vakalar görülmektedir.
    Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

    Orak Hücreli Aneminin Oluşum Süreci Nasıldır?

    Orak hücreli anemi hemoglobin yapısını etkileyen bir mutasyon sonucu gelişen genetik bir hastalıktır. Bu hastalıkta hemoglobinin β-globin alt biriminde meydana gelen spesifik bir mutasyon hemoglobin S (HbS) oluşumuna yol açar. Bu mutasyon sonucunda kırmızı kan hücreleri (KKH) anormal şekilde oraklaşır ve sertleşir. Orak şeklindeki hücreler normal kırmızı kan hücrelerinden daha az esneklik gösterir. Bu hücreler küçük kan damarlarından geçmekte zorluk yaşar ve damarları tıkar.

    HbS molekülleri düşük oksijen koşullarında polimerleşme eğilimindedir. Bu durum kırmızı kan hücrelerinin sertleşmesine ve orak şeklinde deforme olmasına neden olur. Özellikle deoksijenasyon sürecinde periferik dokularda bu polimerleşme tetiklenir ve vasküler tıkanıklığa yol açar. KKH’lerin sertleşmesi damarların iç yüzeyine yapışma olasılığını artırır ve bu da iltihaplanma ile dokulara zarar verir.

    • Anormal orak hücreleri kan akışını bloke ederek doku iskemisine neden olabilir.
    • Tekrarlayan oraklaşma ve deformasyon kırmızı kan hücrelerinin zarına zarar verir ve hemolize yol açar.
    • Bu süreç hemolitik anemiye ve kronik kan hastalığına katkıda bulunur.

    Oraklaşmış hücrelerin normal hücrelerden daha kısa bir ömrü vardır. Bu durum hastalarda kronik anemiye yol açar ve organ hasarı riskini artırır. Aynı zamanda iltihaplanma ve vasküler tıkanıklık da ağrılı krizlere sebep olur.

    Orak Hücreli Aneminin Belirtileri Nelerdir?

    Orak hücreli aneminin belirtileri oldukça çeşitlidir ve hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu hastalık vücudun birçok bölgesinde çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. En sık karşılaşılan belirti kan damarlarının tıkanması sonucu meydana gelen ağrılı krizlerdir. Bu krizler göğüs karın eklem ve kemiklerde şiddetli ağrıya neden olur. Bunun yanı sıra hastalar sürekli kırmızı kan hücrelerinin kaybı nedeniyle kronik anemi yaşarlar. Bu durum yorgunluk ve halsizlik gibi belirtilere yol açar.

    Orak hücreli aneminin diğer önemli belirtileri şunlardır:

    • Daktilit: Ellerde ve ayaklarda ağrılı şişlikler özellikle çocuklarda sık görülür.
    • Enfeksiyon riski: Dalağın hasar görmesi nedeniyle hastalar enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelir.
    • Akut göğüs sendromu: Göğüs ağrısı ve nefes almada zorluk içeren tehlikeli bir komplikasyondur.
    • İnme: Orak hücrelerin beyne giden kan akışını engellemesi sonucunda felç meydana gelebilir.
    • Gelişim geriliği: Sürekli oksijen eksikliği büyüme ve ergenlikte gecikmeye yol açar.
    • Görme sorunları: Retinadaki damarların tıkanması görme kaybına neden olabilir.
    • Priapizm: Erkeklerde ağrılı ve uzun süren ereksiyonlar ortaya çıkabilir.
    • Organ hasarı: Böbrekler karaciğer ve dalak gibi organlar zarar görebilir.
    • Safra taşları ve sarılık: Bilirubin seviyelerinin artması bu durumu tetikler.

    Orak Hücreli Anemi Nasıl Teşhis Edilir?

    Orak hücreli anemi çeşitli testlerle teşhis edilebilir. İlk olarak birçok ülkede zorunlu olan yeni doğan taraması orak hücreli anemiyi erken dönemde tespit etmek için önemli bir adımdır. Bu taramada bebeğin topuğundan alınan kan örneği analiz edilir ve anormal hemoglobin türlerinin varlığı incelenir. Özellikle HbS’nin tespiti için yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) gibi gelişmiş teknikler kullanılır.

    Hemoglobin elektroforezi de yaygın bir teşhis yöntemidir. Bu test farklı hemoglobin türlerini yüklerine ve büyüklüklerine göre ayırarak HbS gibi anormal hemoglobin türlerini belirlemeye yardımcı olur. Böylece orak hücreli anemi tanısı doğrulanabilir.

    Genetik testler orak hücreli aneminin kesin teşhisi için kullanılır. HBB genindeki mutasyonların varlığı moleküler genetik testler ile tespit edilir. Özellikle DNA dizilemesi veya PCR testi gibi teknikler kullanılarak bu mutasyonlar doğrulanabilir.

    Kan yayması incelemesi mikroskop altında orak şeklindeki kırmızı kan hücrelerinin gözlemlenmesini sağlar. Bu anemiye özgü hücresel deformasyonların varlığını göstermesi bakımından önemlidir.

    Tam kan sayımı (CBC) de orak hücreli anemiyi teşhis etmek için kullanılır. Bu test düşük hemoglobin seviyelerini ve yüksek retikülosit oranlarını göstererek vücudun hücresel yıkımı telafi etmeye çalıştığını ortaya koyar.

    Orak Hücreli Anemi Nasıl Tedavi Edilir?

    Orak hücreli anemi tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılır ve bu hastalığın komplikasyonlarını azaltmaya yöneliktir. Tedavide amaç oraklaşmış kırmızı kan hücrelerinin sayısını azaltmak ve semptomları hafifletmektir.

    • Hidroksiüre: Fetal hemoglobin üretimini artırarak kırmızı kan hücrelerinin oraklaşmasını engeller. Bu sayede ağrı krizlerinin sıklığı azalır ve kan transfüzyonu ihtiyacı düşer.
    • Kan Transfüzyonları: Orak hücrelerinin sayısını azaltmak amacıyla kullanılır. Çocuklarda felç riskini azaltırken akut göğüs sendromu gibi durumların tedavisine de katkı sağlar.
    • Ağrı Yönetimi: Vazooklüzif krizlerin yol açtığı şiddetli ağrı opioidler ve diğer ağrı kesicilerle yönetilir. Ek olarak bilişsel davranışçı terapi gibi alternatif yöntemler de ağrıyı hafifletmede yardımcı olur.
    • L-Glutamin: FDA onaylı bu ilaç oksidatif stresi azaltarak orak hücrelerin sebep olduğu ağrı krizlerinin sıklığını düşürür. Klinik çalışmalar tedavinin etkili olduğunu göstermiştir.
    • Voxelotor: Hemoglobin polimerizasyonunu engelleyerek anemi belirtilerini hafifletir ve hemoglobin seviyelerini artırır.

    Gen tedavisi de umut vadeden bir alandır. Gen düzenleme teknolojileri ile hastalığa neden olan mutasyonlar düzeltilebilir. Bu yöntemlerle semptomların hafifletilmesi ve uzun vadeli iyileşme hedeflenmektedir.

    Orak Hücreli Aneminin Risk Faktörleri Nelerdir?

    Orak hücreli anemi genetik mutasyonlar nedeniyle gelişen bir hastalık olarak öncelikle genetik faktörlerden etkilenir. En büyük risk hastalığın her iki ebeveynden de orak hücre hemoglobini (HbS) geninin iki kopyasının kalıtım alınmasıdır. Bu durumda kişi orak hücreli anemi geliştirme riski altındadır. Ancak bir HbS geni taşıyan bireyler genellikle belirti göstermez fakat bu geni yavrularına aktarabilirler. Bu özelliği taşıyan ebeveynlerin her gebelikteki riskleri aşağıdaki gibidir:

    • %25 orak hücreli anemiye sahip olma olasılığı
    • %50 orak hücre özelliği taşıma olasılığı
    • %25 etkilenmeme olasılığı

    Belirli etnik gruplar arasında bu risk daha yüksektir. Afrika Akdeniz Orta Doğu ve Hint kökenli topluluklarda HbS geninin daha yaygın olması bu toplulukları risk altında bırakır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde Afrikalı Amerikalılar arasında daha sık görülmekte ve yaklaşık her 500 doğumdan birinde orak hücreli anemi tespit edilmektedir. Bu durumun nedeni mutasyonun sıtma hastalığına karşı koruyucu bir özellik taşımasıdır.

    Ayrıca çevresel ve sağlıkla ilgili faktörler de hastalığın şiddetini etkiler. Dehidrasyon enfeksiyonlar ve aşırı sıcaklıklar gibi stres faktörleri krizlerin tetiklenmesine yol açabilir. Talasemi ve hemoglobin C gibi genetik bozukluklar hastalığın seyrini etkileyebilir ve şiddetini artırabilir. Son olarak inme ve akut göğüs sendromu gibi komplikasyonlar hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli risk faktörleridir.

    Orak Hücreli Anemi Tedavisi Ne Zaman Yapılabilir?

    Orak hücreli anemi tedavisinin ne zaman yapılacağı hastalığın şiddetine ve hastanın sağlık durumuna bağlıdır. Tedavi genellikle belirli komplikasyonların yönetimi veya önlenmesi amacıyla uygulanır. Örneğin vazo-oklüzif krizler (VOK) sık karşılaşılan ve şiddetli ağrılara neden olan komplikasyonlardır. Bu krizlerin önlenmesi için hidroksiüre sıklıkla kullanılır.

    Ayrıca bu ilacın fetal hemoglobin seviyelerini artırarak oraklaşmayı azaltması kriz sıklığını ve şiddetini hafifletmede etkilidir. Fetal hemoglobin düzeyleri düşük olan ve tekrarlayan krizler yaşayan hastalarda bu ilaç uzun süreli kullanım için uygundur.

    Aynı şekilde akut göğüs sendromu (AGS) acil müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. AGS yaşayan hastalara oksijen tedavisi antibiyotikler ve kan transfüzyonları gibi müdahaleler uygulanabilir. Bu tedavi oksijen iletimini iyileştirir ve oraklaşmayı azaltarak hastalığın ilerlemesini önlemeye yardımcı olur. Tedavi zamanlaması hastanın genel sağlık durumu ve krizlerin sıklığına göre belirlenir.

    Öte yandan düzenli kan transfüzyonları inme riski yüksek hastalar için önemli bir önleyici tedavi seçeneğidir. Bu yöntem özellikle 2-16 yaş arası çocuklarda yaygındır. Transfüzyonlar dolaşımdaki orak hücre miktarını azaltarak beyin hasarı riskini en aza indirir.

    Orak Hücreli Anemi Tedavisi Ne Zaman Yapılamaz?

    Orak Hücreli Anemi tedavisinin her hasta için uygun olmama durumları çeşitli faktörlere dayanır. İlk olarak kan nakilleri alloimmünizasyon veya demir yüklenmesi gibi komplikasyonlar yaşayan hastalarda riskli olabilir. Özellikle sık kan nakline ihtiyaç duyan ancak bu riskleri taşıyan hastalar dikkatle değerlendirilmelidir.

    Hidroksiüre kullanımı da bazı hastalar için uygun değildir. Hamile kadınlarda teratojenik etkileri nedeniyle kullanılamaz. Ayrıca ilaca karşı intoleransı olan veya ciddi kemik iliği baskılanması gösteren hastalarda dikkatli olunmalıdır.

    Kemik iliği nakli organ disfonksiyonu olan veya uygun donör bulamayan hastalarda uygulanamaz. Özellikle karaciğer veya kalp hastalığı olan hastalarda risk daha yüksektir.

    Opioid kullanımı ise altta yatan kardiyopulmoner hastalığı olan kişilerde solunum depresyonu ve bağımlılık gibi riskler taşıdığı için dikkatle izlenmelidir.

    Orak Hücreli Anemi Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

    Orak hücreli anemi hastalarında ameliyat sonrası iyileşme süreci dikkatli bir şekilde yönetilmelidir. İlk olarak ağrı yönetimi hastaların ameliyat sonrası yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynar. Çok modlu analjezi kullanılarak ağrılar hafifletilir ve opioidlerin dikkatli kullanımı sağlanır. Böylece ağrının erken ve etkili kontrolü hedeflenir.

    Enfeksiyon riski özellikle büyük ameliyatlar sonrası ameliyat sonrası bakımda öncelikli bir endişe kaynağıdır. Hastaların enfeksiyonlardan korunması için ateş takibi ve profilaktik antibiyotik kullanımı standarttır.

    Solunum komplikasyonları ameliyat sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli noktadır. Hipoksemiden kaçınmak ve yeterli oksijenasyon sağlamak kritik öneme sahiptir. Bu süreçte göğüs fizyoterapisi ve solunum fonksiyonlarının izlenmesi gerekir.

    Erken mobilizasyon hastanın iyileşmesini hızlandırmak için uygulanır. Ameliyat sonrası dönemde erken fizik tedavi tromboz ve diğer komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.

    Transfüzyon protokolleri hemoglobin seviyelerini kontrol altında tutmak ve orak hücreli krizleri önlemek amacıyla uygulanır. Bu protokoller ameliyat öncesi ve sonrası dönemde hastanın ihtiyaçlarına göre düzenlenir.

    Son olarak antikoagülasyon tedavisi ameliyat sonrası tromboembolik olayları engellemek amacıyla en az 10 gün sürer. Bazı vakalarda bu tedavi daha uzun süre devam edebilir.

    Orak Hücreli Anemiden Nasıl Korunulur?

    Orak hücreli anemiden korunmak için çeşitli yöntemler mevcuttur ve bu yöntemler hem erken teşhis hem de önleyici tedbirler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yenidoğan tarama programları bu hastalığın erken evrede teşhis edilmesini sağlayarak etkili tedaviye hızlıca başlanmasına olanak tanır. Bu sayede enfeksiyon riskini azaltmak için koruyucu tedaviye erken dönemde başlanabilir.

    Genetik danışmanlık hastalığın kalıtsal yapısından dolayı önem taşır. Orak hücreli anemi riski taşıyan ailelerin bilinçlendirilmesi üreme planlamalarını daha güvenli hale getirir. Özellikle preimplantasyon genetik tanı sağlıklı embriyoların seçilmesine yardımcı olarak hastalığın sonraki nesillere geçişini önlemeye katkı sağlar.

    Hidroksiüre tedavisi orak hücreli anemi hastalarında ağrılı krizleri azaltmada etkili bir yöntemdir. Bu ilaç hastaların kırmızı kan hücrelerinde fetal hemoglobin üretimini artırarak krizlerin sıklığını ve şiddetini önemli ölçüde azaltır.

    Kan transfüzyonları inme riski taşıyan çocuklarda koruyucu bir tedbir olarak kullanılır. Özellikle transkranial Doppler ultrason ile inme riski yüksek olan hastalar belirlenir ve düzenli kan transfüzyonlarıyla bu risk en aza indirilir.

    Orak Hücreli Anemi Tedavisi Olanların Yorumları

    Doç. Dr. Mahmut Bakır Koyuncu'nun hasta yorumları için Google Maps'e göz atabilirsiniz.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Orak hücre krizlerini önlemek için hangi tedaviler uygulanır?

    Orak hücreli anemi krizlerini önlemek için çeşitli tedaviler uygulanmaktadır: Hidroksiüre, ağrılı kriz sıklığını ve kan nakli ihtiyacını azaltır, ancak 2–9 yaş arası çocukların yarısından azı ve 10–16 yaş grubunun yaklaşık yarısı bu tedaviyi kullanmaktadır. Kan nakilleri, özellikle transkraniyal Doppler ultrason taraması ile yüksek riskli olduğu belirlenen çocuklarda felç riskini azaltır, ancak sık nakiller demir yüklenmesine neden olabilir ve demir şelasyon tedavisi gerektirir. Kemik iliği nakli, genellikle uygun donörlerden alınan sağlıklı kök hücrelerle hastaların kemik iliğini değiştirerek potansiyel bir tedavi sunar, ancak en iyi sonuçlar erken evrede, organ hasarı minimal olan çocuklarda alınır. Gen tedavileri, örneğin exagamglogene autotemcel (CASGEVY™) ve lovotibeglogene autotemcel (LYFGENIA™), hastaların kendi kök hücrelerini değiştirerek sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretmelerini sağlar ve bazı hastalarda krizlerin tamamen ortadan kalktığı görülmüştür, ancak yüksek maliyet, kemoterapi gereksinimi ve uzun dönem verilerin sınırlı olması nedeniyle yaygın kullanıma henüz ulaşmamıştır. Bu tedavilere rağmen, birçok hasta önerilen tedavilere erişememekte veya düzenli olarak uygulamamaktadır.

    Hastalığın organ hasarına yol açmasını engellemek için ne yapılabilir?

    Orak hücreli aneminin organ hasarını önlemek için düzenli su tüketimiyle vücudu susuz bırakmamak, ani sıcaklık değişimlerinden kaçınmak ve enfeksiyonları önlemek için aşıları yaptırmak ile hijyen kurallarına dikkat etmek önemlidir. Hidroksiüre gibi ilaçlar, ağrı krizlerini azaltarak organ hasarı riskini düşürebilir. Şiddetli anemi ve komplikasyonların (Örneğin inme) önlenmesi için düzenli kan transfüzyonları gerekebilir. Göz muayeneleri ve transkraniyal Doppler ultrason gibi rutin tıbbi taramalar, sorunların erken tespit edilmesine yardımcı olur. Bazı durumlarda kemik iliği nakli veya gen terapileri kesin tedavi sunabilir.

    Orak hücreli anemi taşıyıcılığı nedir ve nasıl belirlenir?

    Orak hücreli anemi taşıyıcılığı (sickle cell trait, SCT), bireyin bir normal hemoglobin geni ve bir orak hücre geni alması durumudur; bu da hem normal hem de orak şeklinde kırmızı kan hücrelerinin varlığına yol açar. SCT genellikle sağlık sorunlarına neden olmaz ancak taşıyıcılar bu geni çocuklarına geçirebilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde her 13 siyahi veya Afrikalı Amerikalı bebekten biri SCT ile doğar. Küresel olarak, bazı Afrika ülkelerinde SCT prevalansı %40’a kadar çıkabilir. SCT genellikle hemoglobin elektroforezi gibi kan testleriyle tespit edilir ve bu testler orak hücre geninin varlığını ortaya koyar.

    Hidroksiüre tedavisi bu hastalıkta nasıl etki gösterir?

    Hidroksiüre, orak hücreli anemi (OHA) tedavisinde temel bir ilaçtır ve fetal hemoglobin (HbF) seviyelerini artırarak çalışır. Bu artış, orak hemoglobinin (HbS) polimerleşmesini engeller ve kırmızı kan hücrelerinin orak şeklini almasını azaltır. Klinik çalışmalara göre, hidroksiüre tedavisi, ağrılı kriz sıklığını yaklaşık %50 oranında azaltır ve tedavi gören hastalarda 10 yıllık sağkalım oranı %86 iken, tedavi edilmeyenlerde bu oran %65’tir. Ayrıca kan transfüzyonları ve hastaneye yatış ihtiyacını düşürerek hastaların yaşam kalitesini artırır. İlaç, lökosit ve trombosit sayısını azaltır, endotelyal adezyon moleküllerinin ifadesini düşürür ve nitrik oksit seviyelerini artırarak damar fonksiyonlarını iyileştirir. Çocuklarda genellikle 9 aylıktan itibaren, sık ağrılı krizler veya şiddetli anemisi olan yetişkinlerde önerilir. Ancak teratojenik etkileri nedeniyle hamilelik veya emzirme döneminde kullanımı genellikle önerilmez. Hydroksiüre, OHA’nın yönetiminde morbidite ve mortaliteyi önemli ölçüde azaltan hayati bir tedavidir.

    Kemik iliği nakli orak hücreli anemide ne kadar etkilidir?

    Allojenik kemik iliği nakli (BMT), şu anda orak hücreli anemi (OHA) için bilinen tek kesin tedavi yöntemidir. HLA-eşleşen kardeş donöre sahip ağır OHA hastası çocuklarda, BMT’nin genel sağkalım oranı %90’ı, olaydan bağımsız sağkalım oranı ise %85’i aşmaktadır. Ancak işlemin %14’e kadar greft-versus-host hastalığı (GVHD) ve %5’e kadar nakil kaynaklı ölüm riski gibi önemli yan etkileri vardır. Ayrıca nakillerin yaklaşık %2’si başarısız olabilmekte ve hastalık semptomları geri dönebilmektedir. Uygun donör bulma da büyük bir sorundur, çünkü hastaların yalnızca yaklaşık %18’inin HLA-eşleşen bir kardeş donörü bulunmaktadır. Alternatif donör kaynakları (örneğin haploidentik donörler) araştırılmakla birlikte, bunlar genellikle daha düşük başarı oranları ve daha yüksek komplikasyon riskleri taşımaktadır. Bu nedenle BMT genellikle ciddi OHA komplikasyonları olan ve uygun bir donöre sahip hastalarda uygulanır ve işlem öncesinde fayda-risk dengesi dikkatlice değerlendirilmelidir.

    Hematoloji Uzmanı
    Doç. Dr.
    Mahmut Bakır Koyuncu

    Orak Hücreli Anemi
    İletişim Bilgileri

    Telefon
    +90 553 533 88 53

    E-posta
    mahmutbakirkoyuncu@gmail.com

    Adres
    Atatürk, Gazi Mustafa Kemal Blv. No: 676, 33200 Mezitli/Mersin

    Blog Yazıları

    Lösemi Bulaşıcı Mıdır? Lösemi Hastaları Neden Maske Takarlar?

    Ana Sayfa - Lösemi - Lösemi Bulaşıcı Mıdır? Lösemi Hastaları Neden Maske Takarlar?Lösemi, halk arasında [...]

    Hematolojik Kanserlerde Enfeksiyondan Korunma Yolları

    Ana Sayfa - Blog - Hematolojik Kanserlerde Enfeksiyondan Korunma YollarıHematolojik kanserler (lösemi, lenfoma, multiple miyelom [...]

    Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Hastalarında Beslenme

    Ana Sayfa - Lösemi - Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Hastalarında BeslenmeLösemi, lenfoma ve miyelom gibi [...]

    Hematoloji Hastalıkları Nelerdir?

    Ana Sayfa - Blog - Hematoloji Hastalıkları Nelerdir?Hematoloji hastalıkları, basitçe ifade etmek gerekirse kanla ilgili [...]

    Kemoterapinin Yan Etkileri ve Başa Çıkma Yöntemleri

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapinin Yan Etkileri ve Başa Çıkma YöntemleriBirçok insan için kanser [...]

    Kemoterapi ve Radyasyon Terapisi Arasındaki Fark Nedir?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapi ve Radyasyon Terapisi Arasındaki Fark Nedir?Birçoğumuz “kanser tedavisi” denilince [...]

    Kemoterapinin Kaç Kür Verileceği Neye Göre Belirleniyor?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapinin Kaç Kür Verileceği Neye Göre Belirleniyor?Günümüzde kanser tedavisinde kullanılan [...]

    Kemoterapi Alırken Hastadan Çocuklara Zarar Gelir mi?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapi Alırken Hastadan Çocuklara Zarar Gelir mi?Bir kanser tanısı almanın [...]