Miyelofibrozis

Myelofibrozis kemik iliğindeki normal hücrelerin fibröz dokularla değişim gösterdiği kronik bir hastalıktır. Bu değişim esas olarak JAK2, CALR ve MPL genlerindeki mutasyonlar sonucu aktive olan JAK-STAT sinyal yolunun bozulmasıyla meydana gelir.

Anormal sinyalleşme kan hücresi üretiminde düzensizliklere ve kemik iliğinin skarlaşmasına sebep olur. Hastalık ciddi anemi, büyümüş dalak ve artmış akut miyeloid lösemi riski ile ilişkilendirilir. Tedavi seçenekleri arasında JAK inhibitörleri bulunmakla birlikte kök hücre nakli çözüm olarak öne çıkar.

TanımKemik iliğinde sağlıklı kan hücrelerinin üretiminin bozulmasına yol açan ve kemik iliğinin bağ dokusu (fibrozis) ile yer değiştirmesiyle karakterize edilen nadir bir kronik kan hastalığıdır.
NedenleriÇoğu vakada neden bilinmemekle birlikte, JAK2, CALR ve MPL gen mutasyonları hastalığın gelişiminde rol oynar. Primer (kendiliğinden) veya sekonder (başka bir hastalık sonucu) olarak gelişebilir.
BelirtilerYorgunluk, solukluk (anemi), dalak büyümesi (splenomegali), karın ağrısı veya dolgunluk hissi, gece terlemeleri, ateş, kemik ve eklem ağrıları, kilo kaybı, kolay morarma veya kanama
Tanı YöntemleriTam kan sayımı (CBC), periferik kan yayması, kemik iliği biyopsisi, JAK2, CALR veya MPL mutasyon testleri, görüntüleme (dalak büyümesini değerlendirmek için ultrason veya MRI)
Tedavi YöntemleriSemptom yönetimi: Anemi için kan transfüzyonu, splenomegali için splenektomi veya radyoterapi, JAK2 inhibitörleri (ruxolitinib), kök hücre nakli (küratif tedavi)
Yan EtkilerTedaviye bağlı enfeksiyon riski, JAK2 inhibitörlerinin yan etkileri (kan hücrelerinde azalma, enfeksiyonlar, kilo kaybı), kök hücre naklinde greft-versus-host hastalığı riski
SüreKronik bir hastalık olup, semptomların şiddeti zamanla artabilir. Tedavi semptomları yönetebilir, ancak hastalığın seyri kişiden kişiye değişir. İleri evrede akut lösemiye dönüşme riski vardır.
Kullanılan İlaçlarRuxolitinib (JAK2 inhibitörü), hidroksiüre (kemik iliği baskılayıcı ilaç), talidomid (anemiyi kontrol etmek için), lenalidomid (splenomegali ve anemi için)
AvantajlarıJAK2 inhibitörleri ile semptomların hafifletilmesi, splenomegali ve genel yaşam kalitesinin iyileştirilmesi; kök hücre nakli ile bazı hastalarda tam iyileşme sağlanabilir.
DezavantajlarıTedaviye rağmen hastalığın ilerleme ve akut lösemiye dönüşme riski; sürekli ilaç kullanımı gerektirebilir ve ilaçların yan etkileri olabilir. Kök hücre nakli, yüksek riskli ve komplikasyonlu bir tedavidir.
İzlem ve KontrolDüzenli kan testleri, dalak büyümesinin ve hastalık progresyonunun izlenmesi, JAK2 mutasyonunun takibi; ilaç yan etkilerinin değerlendirilmesi için düzenli organ fonksiyon testleri yapılır.
Alternatif TedavilerKlinik denemeler (yeni JAK2 inhibitörleri ve hedefe yönelik tedaviler), immünosupresif tedavi, deneysel tedaviler ve kök hücre nakli kombinasyonları
Miyelofibrozis

Doç. Dr.  Mahmut Bakır Koyuncu

Mersin doğumlu, YKAL mezunu. 2011 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. İç Hastalıkları anadal ve Hematoloji yandal eğitimlerini Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinde tamamlamıştır. 2008 yılında MD Anderson Cancer Center’da moleküler biyoloji ve genetik alanında çalışmış, 2020 yılında New York Presbyterian Hospital’da kemik iliği nakli ve hücresel tedaviler ünitesinde çalışma imkanı bulmuştur. Türkiye’ye döndükten sonra sırasıyla Mersin Şehir Hastanesi ve Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmıştır. 2022’de Hematoloji alanında Doçent Doktor unvanı almıştır. Temmuz 2023’ten beri Mersin Medical Park Hastanesinde çalışmaktadır.

Myelofibrozis Nedir?

Miyelofibrozis skar dokusu birikimiyle kemik iliği fonksiyonlarını bozan nadir bir hastalıktır. Bu hastalık kemik iliğinde sağlıklı kan hücrelerinin üretimini engelleyerek anemi ve diğer kan sorunlarına yol açar. Miyelofibrozis miyeloproliferatif neoplazmlar grubuna dahildir ve genellikle genetik mutasyonlarla ilişkilidir. Bu durum özellikle JAK2, CALR ve MPL genlerinde görülen mutasyonlar nedeniyle JAK-STAT sinyal yolunda anormallikler yaratır. Hastalığın iki ana formu vardır:

  • Primer Miyelofibroz: Bağımsız olarak ortaya çıkar ve başka bir kemik iliği hastalığının sonucu değildir.
  • Sekonder Miyelofibroz: Genellikle polisitemi vera veya esansiyel trombositemi gibi diğer miyeloproliferatif hastalıklardan evrilir. Bu forma “post-PV MF” veya “post-ET MF” de denir.

Bu hastalıkta kemik iliği normal kan hücreleri yerine fibroz doku ile dolmaya başlar. Sonuç olarak kemik iliği yeterli miktarda sağlıklı kan hücreleri üretemez. Hastalık yavaş ilerleyebilir ve bazı bireyler uzun yıllar herhangi bir belirti göstermeyebilir. Diğer yandan bazı hastalar için durum giderek kötüleşebilir ve ciddi tedaviler gerektirebilir.

Tedavi genellikle hastalığın belirtilerini yönetmeye yöneliktir. Hematolog onkologlar tarafından yürütülen tedavi sürecinde bazı hedefler şunlardır:

  • Semptomların hafifletilmesi
  • Dalak boyutunun küçültülmesi
  • Kan hücresi sayısının artırılması
  • Komplikasyon riskinin azaltılması

Myelofibrozis Nasıl Gelişir?

Myelofibrozis öncelikle kemik iliğindeki kan hücrelerinin üretim sürecini bozan bir hastalıktır. Janus kinazları veya JAK proteinleri bu sürecin merkezinde yer alır. Normalde JAK proteinleri kan hücrelerinin üretimi için gerekli sinyalleri sağlarlar. Ancak bu proteinlerin aşırı aktive olması kemik iliğinde kan hücrelerinin kontrolsüz üretilmesine neden olabilir. Bu durum aşağıdaki süreçlerle detaylandırılabilir:

  • Mutasyona uğramış JAK proteinleri anormal derecede yüksek sinyal yollar.
  • Kemik iliğinde aşırı kan hücreleri üretilir ve bu durum hücrelerin doğal dengesini bozar.
  • Anormal hücre üretimi özellikle megakaryositler üzerinde yoğunlaşır. Megakaryositler trombositleri üreten hücrelerdir.

Ayrıca bu anormal megakaryositler sitokinler adı verilen iltihaplanma ile ilişkili proteinleri salgılar. Bu proteinler kemik iliği ortamını değiştirerek aşağıdaki etkileri yaratır:

  • Sitokin salgılaması kemik iliğinde inflamasyonu tetikler.
  • İnflamasyon lifli doku birikimini hızlandırır.
  • Lifli doku kemik iliğinde skar dokusu gibi kalınlaşarak normal kan hücreleri üretimini engeller.

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Myelofibrozis Belirtileri Nelerdir?

    Myelofibrozis erken aşamalarda belirti göstermeyebilen yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Rutin kan testleri sırasında tespit edilme ihtimali yüksektir. Hastalığın ilerlemesiyle kemik iliği fibröz dokularla dolmaya başlar ve bu durum kan hücresi üretimini engeller. Kan hücresi üretiminin azalması çeşitli semptomlara yol açar. Bu belirtiler şunları içerir:

    • Düşük kırmızı kan hücresi sayısı nedeniyle ortaya çıkan yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı ve soluk cilt
    • Düşük beyaz kan hücresi sayısı nedeniyle sık görülen enfeksiyonlar
    • Düşük trombosit sayısı sonucu kolay kanama veya morarma
    • Splenomegali veya hepatomegali sonucunda karın ağrısı, dolgunluk hissi, iştahsızlık ve kilo kaybı
    • Gece terlemeleri
    • Kaşıntılı cilt
    • Ateş
    • Kemik veya eklem ağrıları
    • Kilo kaybı

    Myelofibrozis Nasıl Teşhis Edilir?

    Myelofibrozis kemik iliğinin fibrozlaşması ve normal kan hücresi üretiminin bozulması ile karakterize edilen ciddi bir hastalıktır. Tanı süreci hastalığın doğru yönetimi için kritik öneme sahiptir.

    Tıbbi Geçmiş ve Fizik Muayene

    Tanı süreci hastanın tıbbi geçmişi ile başlar. Hastanın geçmişteki ve mevcut sağlık durumları kullanılan ilaçlar ve aile sağlık geçmişi dikkatle incelenir. Bu bilgiler hastalığın varlığına işaret edebilecek risk faktörlerini ve semptomları belirlemeye yardımcı olur.

    Fizik muayene ise doktorun hastayı dikkatlice gözlemlemesini ve muhtemel belirtileri değerlendirmesini sağlar. Doktor hastanın genel fiziksel durumunu değerlendirirken özellikle kalp akciğer ve dalak gibi organları inceler. Bu muayene sırasında palpasyon yoluyla dalak büyüklüğü kontrol edilir.

    Kan Testleri

    Kan testleri Myelofibrozis tanısında önemli bir yere sahiptir. Bu testler kan hücrelerinin miktarını ve fonksiyonlarını detaylı bir şekilde analiz eder.

    Tam Kan Sayımı (CBC):

    • Kırmızı kan hücreleri (RBC)
    • Beyaz kan hücreleri (WBC)
    • Trombositler

    CBC testi anemi, lökositoz veya lökopeni gibi anormallikleri tespit etmek için kullanılır. Anormal sonuçlar, Myelofibrozis’in bir göstergesi olabilir.

    Periferik Kan Yayması:

    • Kan hücrelerinin boyutu ve şekli
    • Blast hücrelerinin varlığı

    Periferik kan yayması özellikle kırmızı kan hücrelerinin gözyaşı damlası şeklinde olup olmadığını ve kanda olgunlaşmamış blastların bulunup bulunmadığını kontrol eder.

    Kan Kimyası Profili:

    • Elektrolitler
    • Proteinler
    • Glikoz
    • Ürik asit ve enzimler

    Bu testler organ fonksiyonlarını değerlendirir ve Myelofibrozis ile ilişkili olabilecek belirtileri saptar.

    Kemik İliği Testleri

    Kemik iliği testleri tanıyı doğrulamak ve hastalığın kapsamını değerlendirmek için zorunludur.

    Kemik İliği Aspirasyonu ve Biyopsisi:

    • İlik örnekleri alınır ve incelenir.
    • Megakaryositlerin sayı ve yapısının anormallikleri.
    • Kemik iliğinde fibrozun varlığı.

    Bu işlemler kemik iliğinin mikroskop altında incelenmesini sağlar ve fibroz ile megakaryosit anormalliklerini belirler.

    Moleküler ve Genetik Testler

    Moleküler testler hastalığın genetik temellerini incelemek için kullanılır.

    Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR):

    • Spesifik gen mutasyonlarını saptar.
    • JAK2, CALR veya MPL gibi mutasyonların varlığı veya yokluğunu kontrol eder.

    DNA Dizileme:

    • DNA’nın kesin dizisini belirler.
    • Kanser hücrelerindeki genetik değişiklikleri ortaya çıkarır.

    Sitogenetik Analiz (Karyotip):

    • Kromozomların yapısındaki anormallikleri inceler.
    • Kromozom sayısında veya yapısında değişiklikler olup olmadığını belirler.

    Bu testler hastalığın genetik profiline dair derinlemesine bilgiler sunar ve tedavi stratejilerinin belirlenmesinde yardımcı olur.

    HLA Tiplendirme

    HLA tiplendirme kök hücre nakli öncesi yapılır. Bu test nakil için uygun donörün belirlenmesinde kritik rol oynar. HLA uyumluluğu nakil sonrası komplikasyon riskini azaltır ve başarı şansını artırır.

    Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

    Myelofibrozis Nasıl Tedavi Edilir?

    Myelofibrozis tedavisinde hasta ve hastalık özelliklerine göre farklı stratejiler benimsenmektedir. Tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavileri destekleyici bakım ve kök hücre nakli yer almaktadır. Tedavi planlaması hastanın risk derecesine ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir.

    Düşük Riskli Myelofibrozis Hastaları İçin Tedavi Yaklaşımları

    Düşük riskli ve semptomsuz myelofibrozis hastaları için tedavi genellikle gerekli değildir. Ancak bu hastaların düzenli olarak izlenmesi ve hastalığın ilerlemesini belirleyebilecek belirtiler açısından değerlendirilmesi esastır.

    • Düzenli tıbbi kontroller
    • Detaylı kan testleri
    • Hastalığın ilerleme durumuna göre müdahale

    Semptom göstermeye başlayan düşük riskli hastalar için tedavi seçenekleri genişleyebilir.

    • Sitotoksik tedavi ile semptomların kontrol altına alınması
    • İlaç tedavileri:
      • Ruxolitinib (Jakafi®)
      • İnterferon alfa (Intron® A, Roferon®-A ve Pegasys®)
      • Hidroksiüre (Hydrea®)

    Orta Riskli Myelofibrozis Hastaları İçin Tedavi Seçenekleri

    Orta riskli myelofibrozis hastaları için tedavi hastalığın semptomlarını kontrol altına almayı ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlar.

    Orta-1 riskli (INT-1) hastalar için tedavi seçenekleri:

    • Pacritinib (Vonjo™)
    • Ruxolitinib (Jakafi®)
    • Momelotinib (Ojjaara)
    • Gerektiğinde allojeneik kök hücre nakli

    Orta-2 ve yüksek riskli hastalar için tedavi daha agresif olabilir.

    • Pacritinib (Vonjo™)
    • Ruxolitinib (Jakafi®)
    • Fedratinib (Inrebic®)
    • Momelotinib (Ojjaara)
    • Erken dönemde allojeneik kök hücre nakli
    • Anemi tedavisinin desteklenmesi

    Yüksek Riskli Myelofibrozis Hastaları İçin Tedavi Yaklaşımları

    Yüksek riskli myelofibrozis hastaları için tedavi genellikle kök hücre naklini içerir ve bu durum hastalığın ilerlemesi ve hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak planlanır.

    Allojeneik kök hücre nakli:

    • Miyeloablatif olmayan yaklaşımlar
    • Azaltılmış yoğunluklu tedaviler

    Allojeneik kök hücre nakli adayı olmayan hastalar için alternatif tedavi seçenekleri de geliştirilmektedir.

    • Klinik araştırmalar
    • Yeni ilaçların test edilmesi

    Destekleyici Tedavi ve Bakım

    Tüm risk gruplarındaki hastalar için destekleyici tedavi ve bakım myelofibrozis yönetiminin temel bir parçasıdır. Bu yaklaşım hastanın yaşam kalitesini artırmayı ve hastalıkla ilgili komplikasyonları en aza indirmeyi hedefler.

    • Düzenli kan transfüzyonları
    • Demir eksikliği ve diğer beslenme sorunlarının yönetimi
    • Enfeksiyonlara karşı profilaktik tedaviler

    Prognoz ve Takip

    Myelofibrozis hastalarının prognozu birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle hastaların düzenli olarak değerlendirilmesi ve tedavi planlarının sürekli olarak gözden geçirilmesi önemlidir.

    • Dinamik Uluslararası Prognostik Skorlama Sistemi (DIPSS) Plus
    • Hastalığın ilerlemesi ve tedaviye yanıtın değerlendirilmesi
    • Genetik faktörlerin ve diğer risk faktörlerinin sürekli izlenmesi

    Destekleyici Tedaviler Nelerdir?

    Myelofibrozis hastaları için destekleyici tedavi yöntemleri semptomların yönetimine ve hastaların yaşam kalitesinin artırılmasına odaklanır. Bu tedaviler belirli semptomların giderilmesini amaçlar ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmayı hedefler. Özellikle anemi ve büyümüş dalak gibi sorunlara yönelik çeşitli yaklaşımlar mevcuttur.

    Anemi yönetimi hastanın genel durumunu iyileştirmeye yönelik kritik bir adımdır. Myelofibrozis kaynaklı anemi için tedavi seçenekleri şunları içerir:

    Eritropoietin uyarıcı ajanlar: Bu ilaçlar kemik iliğini kırmızı kan hücresi üretimini artırmaya teşvik eder. İki ana tipi bulunmaktadır:

    • Darbepoetin alfa
    • Epoetin alfa

    Androjenler: Danazol gibi sentetik erkeklik hormonları kırmızı kan hücresi üretimini destekleyebilir.

    İmmüno-modülatörler: Bu ilaçlar kırmızı kan hücrelerinin sayısını artırmaya yardımcı olur ve bazen prednizon ile birlikte kullanılır. Kullanılan immüno-modülatörler:

    • Talidomid
    • Lenalidomid

    Büyümüş dalak Myelofibrozis hastalarının karşılaştığı başlıca sorunlardan biridir ve çeşitli tedavi yöntemleri ile yönetilebilir. Dalak büyüklüğünü ve ilgili semptomları azaltmaya yönelik seçenekler arasında ilaç tedavileri ve daha ileri prosedürler yer alır. İlgili tedavi yöntemleri şunları içerir:

    • Ruxolitinib: Bu ilaç dalak boyutunu küçültmeye ve semptomları hafifletmeye yardımcı olur.
    • Hidroksiüre: Bu ilaç hem dalak büyüklüğünü kontrol etmekte hem de anemi ve diğer semptomları yönetmede etkilidir.
    • İnterferon alfa: Dalak büyümesini kontrol altına almak için kullanılır.
    • Radyasyon tedavisi: Yüksek güçlü röntgen ışınları kullanılarak dalak boyutu küçültülür.
    • Dalak embolizasyonu: Dalağın boyutunu küçültmek için minimal invaziv bir yöntemdir.
    • Trombositoz ve lökositoz yönetimi: Myelofibrozis hastalarının karşılaştığı başka önemli sorunlardır. Bu durumlar kemik iliğinin aşırı trombosit veya beyaz kan hücresi üretimi ile karakterizedir. Yönetim stratejileri şunları içerir:
    • Hidroksiüre: Hem trombositoz hem de lökositozu kontrol altına alır ve aynı zamanda anemi ile ilgili diğer semptomların yönetimine de yardımcı olabilir.

    Myelofibrozis Tedavilerinin Yan Etkileri Nelerdir?

    Myelofibrozis tedavisi çeşitli yan etkileri beraberinde getirebilir. Bu yan etkiler genellikle tedavinin türüne, dozuna, hastanın yaşı ve sahip olduğu diğer sağlık koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Özellikle JAK inhibitörleri kullanımı sırasında görülen yan etkiler hastaların yaşam kalitesini etkileyebilir. Ancak bu yan etkilerin çoğu yönetilebilir ve tedavi sona erdiğinde genellikle düzelir. Yan etkilerin yönetimi için hastaların doktorlarıyla düzenli iletişim halinde olmaları önem taşır. Tedavi sürecinde görülebilecek yan etkiler şunlardır:

    • Yorgunluk
    • Mide bulantısı
    • Ateş
    • Üşüme
    • Baş dönmesi
    • Nefes darlığı
    • Periferik nöropati; ellerde veya ayaklarda karıncalanma, yanma, uyuşma veya ağrı hissi
    • Geçici saç dökülmesi

    Myelofibrozis Tedavisi Sonuçları Nasıldır?

    Myelofibrozis hastalarında prognoz büyük ölçüde değişkenlik gösterir. Hastaların yaşam süreleri genetik özellikler ve çevresel etmenler gibi pek çok faktöre bağlıdır. Bu değişkenlik tedavi yöntemlerinin kişiye özel uygulanmasını zorunlu kılar. Risk faktörlerinin ayrıntılı bir değerlendirilmesi ile her hasta için en uygun tedavi stratejisi belirlenir. Ayrıca hastalığın seyrini etkileyebilecek yeni tedavi yöntemleri ve araştırmalar devam etmektedir.

    • Düşük risk kategorisindeki hastalar için ortalama sağkalım süresi 15.4 yıldır.
    • Orta-1 (INT-1) risk kategorisindeki hastalar için ortalama sağkalım süresi 6.5 yıldır.
    • INT-2 risk kategorisindeki hastalar için ortalama sağkalım süresi 2.9 yıldır.
    • Yüksek risk kategorisindeki hastalar için ortalama sağkalım süresi 1.3 yıldır.

    Myelofibrozis Komplikasyonları Nelerdir?

    Miyelofibroz ilerledikçe ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir hastalıktır. Trombosit sayısının düşmesiyle kanama riski artar; bu durum özellikle tıbbi müdahale gerektiren durumlarda dikkate alınmalıdır. Ayrıca büyüyen dalak çevre organlara baskı yaparak karın ve sırt ağrısına neden olabilir. Portal hipertansiyon dalaktan artan kan akışının portal ven içindeki basıncı yükseltmesiyle karakterize olup sonuç olarak mide ve yemek borusundaki damarların yırtılmasına ve kanamaya yol açabilir.

    • Trombosit sayısının azalmasıyla kanama riski yükselir.
    • Dalak büyüdükçe ağrıya sebep olacak şekilde çevre organlara baskı yapabilir.
    • Dalaktan karaciğere kan akışının artması portal vende basıncı artırır; bu da kanamalı komplikasyonlara yol açabilir.
    • Kemik iliği yeterince kan hücresi üretemezse dalak başta olmak üzere diğer organlar kan hücreleri üretmeye başlar. Bu durum dalağın büyümesine ve potansiyel olarak gastrointestinal kanamalara yol açabilir.
    • Kemik iliğinin sertleşmesi ve çevresindeki bağ dokusunun iltihaplanması ağrıya sebep olur.
    • Ürik asit seviyelerinin yükselmesi eklem ağrısı, şişme ve iltihaplanmaya neden olur.
    • Miyelofibroz hastalarının bir kısmı zamanla AML geliştirebilir.

    Miyelofibrozis Tedavisi Olanların Yorumları

    Doç. Dr. Mahmut Bakır Koyuncu'nun hasta yorumları için Google Maps'e göz atabilirsiniz.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Myelofibrozis hastalarında dalak büyümesi nasıl yönetilir?

    Myelofibrozis hastalarında dalak büyümesi (splenomegali) yönetimi, öncelikle ruxolitinib ve fedratinib gibi JAK inhibitörleri ile yapılır; bu ilaçlar dalak boyutunu küçültmede ve ilgili semptomları hafifletmede etkilidir. Hastaların yaklaşık %89’unda palpabl splenomegali görülür ve bu durum yaşam kalitesini düşürür, hayatta kalma süresini azaltır. İlaç tedavilerinin yetersiz veya uygun olmadığı durumlarda splenektomi gibi cerrahi seçenekler değerlendirilir. Splenektomi sonrası hastaların %80’inden fazlasında klinik iyileşme görülmekte olup, medyan hayatta kalma süresi operasyon sonrası 3 yıldır. Ancak bu işlem yaklaşık %8 oranında perioperatif komplikasyon riski taşır. Alternatif olarak, splenik ışın tedavisi ve kısmi splenik arter embolizasyonu da semptomatik splenomegali yönetiminde kullanılabilir.

    Hastalığın semptomlarını hafifletmek için hangi ilaçlar kullanılır?

    Myelofibrozis semptomlarını hafifletmek için kullanılan ilaçlar arasında, anormal kan hücresi üretimini hedefleyen ve dalak büyümesini azaltan JAK inhibitörleri (ruxolitinib [Jakafi], fedratinib [Inrebic], pacritinib [Vonjo], momelotinib [Ojjaara]) bulunur. Bağışıklık düzenleyici ilaçlar (talidomid ve lenalidomid), genellikle kortikosteroidlerle birlikte kullanılarak kan değerlerini iyileştirebilir ve dalak büyümesini azaltabilir. Hidroksiüre, yüksek kan hücresi seviyelerini ve dalak boyutunu kontrol etmeye yardımcı olur. Anemi tedavisinde, erkek hormonları içeren androjen tedavisi kırmızı kan hücresi üretimini uyarabilir. Eritropoietin gibi eritropoezi teşvik eden ajanlar da kırmızı kan hücresi üretimini artırarak anemi semptomlarını hafifletir. Tedavi, hastalığın ciddiyetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre bireyselleştirilir.

    Myelofibrozis tedavisinde kök hücre naklinin yeri nedir?

    Allojenik hematopoetik kök hücre nakli (HSCT), şu anda myelofibrozis (MF) için tek küratif tedavi yöntemidir. Çalışmalar, HSCT sonrası 3 ila 5 yıllık sağkalım oranlarının, özellikle kronik fazda ve HLA uyumlu donörlerle uygulandığında, %45 ile %70 arasında değiştiğini göstermektedir. Ancak HSCT ciddi riskler taşır; özellikle nakil sonrası ilk iki yılda transplantasyona bağlı mortalite (TRM) ve nüks oranları yüksektir. Örneğin bir çalışmada 2 yıllık nüks insidansı %23, nüks dışı mortalite ise %26 olarak rapor edilmiştir. İlk iki yılı hastalıksız geçirenlerde uzun dönem sonuçlar iyileşir; 2 yıllık hastalıksız sağkalım gösterenlerin 10 yıllık sağkalım oranı yaklaşık %74’e ulaşır. Koşullandırma tedavilerindeki ve nakil tekniklerindeki ilerlemelerle sonuçlar iyileşmiş, bir Avrupa çalışmasında doz azaltılmış koşullandırma protokolü ile 5 yıllık hastalıksız sağkalım %51 ve genel sağkalım %67 olarak bildirilmiştir. Ancak HSCT kararı verilirken kür potansiyeli ile erken dönemdeki TRM ve nüks riskleri dikkatle değerlendirilmelidir.

    Hastaların yaşam kalitesini artırmak için hangi destekler sağlanabilir?

    Myelofibrozis hastalarında yaşam kalitesini artırmak için semptom yükünün hafifletilmesi büyük önem taşır. Bir çalışmada, hastaların %78’inin yorgunluk, %53’ünün konsantrasyon sorunları ve %50’sinin hareketsizlik yaşadığı rapor edilmiştir. Myelofibrozis Semptom Değerlendirme Formu (MFSAF v4.0), yorgunluk, gece terlemeleri, kaşıntı, karın rahatsızlığı, sol kaburganın altındaki ağrı, erken doyma ve kemik ağrısı gibi yedi yaygın semptomun şiddetini değerlendiren bir araçtır. Faz 3 MOMENTUM çalışmasında, momelotinib ile tedavi edilen hastaların %24,6’sında, 24. haftada toplam semptom skorunda en az %50 azalma sağlanmıştır. Ayrıca JAK inhibitörleri gibi tedavilere erken başlanması, semptomların daha iyi kontrol edilmesi, dalak boyutunun küçülmesi ve genel sağkalımın iyileşmesiyle ilişkilendirilmiştir. Bu veriler, kapsamlı semptom değerlendirmesi ve zamanında tedavi ile yaşam kalitesinin artırılabileceğini göstermektedir.

    JAK2 inhibitörleri myelofibrozis tedavisinde nasıl etki gösterir?

    JAK2 inhibitörleri, myelofibroziste sıklıkla JAK2, CALR veya MPL gen mutasyonları nedeniyle aşırı aktif olan JAK-STAT sinyal yolunu hedef alır. JAK1 ve JAK2’yi inhibe ederek anormal kan hücresi üretimini azaltır ve proinflamatuar sitokin seviyelerini düşürür, bu da dalak boyutunun küçülmesini ve yorgunluk, gece terlemeleri gibi semptomların hafiflemesini sağlar. Özellikle JAK1 ve JAK2 inhibitörü olan ruxolitinib, myelofibrozis hastalarında dalak hacmini önemli ölçüde azaltır ve yaşam kalitesini artırır. Ancak JAK2 inhibitörleri semptomları etkili bir şekilde yönetirken genellikle kemik iliği fibrozisini tersine çevirmez veya hastalığı tetikleyen malign klonu ortadan kaldırmaz.

    Hematoloji Uzmanı
    Doç. Dr.
    Mahmut Bakır Koyuncu

    Miyelofibrozis
    İletişim Bilgileri

    Telefon
    +90 553 533 88 53

    E-posta
    mahmutbakirkoyuncu@gmail.com

    Adres
    Atatürk, Gazi Mustafa Kemal Blv. No: 676, 33200 Mezitli/Mersin

    Blog Yazıları

    Lösemi Bulaşıcı Mıdır? Lösemi Hastaları Neden Maske Takarlar?

    Ana Sayfa - Lösemi - Lösemi Bulaşıcı Mıdır? Lösemi Hastaları Neden Maske Takarlar?Lösemi, halk arasında [...]

    Hematolojik Kanserlerde Enfeksiyondan Korunma Yolları

    Ana Sayfa - Blog - Hematolojik Kanserlerde Enfeksiyondan Korunma YollarıHematolojik kanserler (lösemi, lenfoma, multiple miyelom [...]

    Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Hastalarında Beslenme

    Ana Sayfa - Lösemi - Lösemi, Lenfoma ve Miyelom Hastalarında BeslenmeLösemi, lenfoma ve miyelom gibi [...]

    Hematoloji Hastalıkları Nelerdir?

    Ana Sayfa - Blog - Hematoloji Hastalıkları Nelerdir?Hematoloji hastalıkları, basitçe ifade etmek gerekirse kanla ilgili [...]

    Kemoterapinin Yan Etkileri ve Başa Çıkma Yöntemleri

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapinin Yan Etkileri ve Başa Çıkma YöntemleriBirçok insan için kanser [...]

    Kemoterapi ve Radyasyon Terapisi Arasındaki Fark Nedir?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapi ve Radyasyon Terapisi Arasındaki Fark Nedir?Birçoğumuz “kanser tedavisi” denilince [...]

    Kemoterapinin Kaç Kür Verileceği Neye Göre Belirleniyor?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapinin Kaç Kür Verileceği Neye Göre Belirleniyor?Günümüzde kanser tedavisinde kullanılan [...]

    Kemoterapi Alırken Hastadan Çocuklara Zarar Gelir mi?

    Ana Sayfa - Kemoterapi - Kemoterapi Alırken Hastadan Çocuklara Zarar Gelir mi?Bir kanser tanısı almanın [...]